Satırlardaki Mücadele
Mücadeleye devam!
Osmanlı İmparatorluğu döneminden Cumhuriyet’e ve sonra da günümüze uzanan süreçte, biz kadınlar haklarımız için büyük bir mücadele verdik. Ataerkil sistemin engellemeleri ile karşılaştık. Yılmadık, toplumsal hayatta yer almak için kararlılıkla yolumuza devam ettik. Bu süreçte bize destek veren erkekler de olmadı değil. Bazıları kadın haklarını savunmak için basında yazılar yazdı, bazıları örneğin Terakki-i Muhadderat ve Hanımlara Mahsus Gazete gibi kadın dergileri kurdu ve kendileri yönetti, bazıları da biz kadınların kurduğu kadın dergilerinde ya kendi adıyla ya da bir kadın adını, takma ad olarak kullanarak yazdı. Fakat destek olan erkeklerin sayısı, karşı çıkanlardan her zaman daha az oldu.
En etkili dönüşümlere yol açan kadın dergileri, Kadınlar Dünyası gibi kendi kurduğumuz ve yönettiğimiz kadın dergileriydi. Bunlar arasında ömrü tek sayılık olan dergilerimiz olduğu gibi yıllarca çıkardıklarımız da var.
İkinci dalga feminist hareketinde de mücadele ederken çıkardığımız kadın dergilerinde, feminist hareketteki tartışma konularımıza paralel olarak ekonomik, sosyal ve cinsel haklarımıza dair özgürlükçü içerikler sunduk.
Tüm bu yayınlar ve yayınlardaki sesler, giderek kıymetli bir arşiv niteliği kazandı ve biz kadınların patriarkal düzene karşı verdiğimiz mücadelenin kalıcı belgeleri haline geldi.
Dijitalleşme süreci, kadın hakları mücadelemizi daha geniş kitlelere taşıdı. Sosyal medya, özellikle kadın cinayetlerine ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine karşı önemli bir mücadele aracı haline geldi; basılı feminist yayınlar, yerini ağırlıklı olarak çevrimiçi içeriklere ve sosyal medya kampanyalarına bıraktı. Özetle her yoldan mücadeleye devam ediyoruz!
Luna Erguvan
Sergiyi gezdikten sonra, görüşlerinizi ve sizin için de önemli kadın dergilerini bizimle paylaşmak ister miydiniz?
İletişim: info@istanbulgendermuseum.org
Kipseli [Petek], 1845
Kipseli [Petek], Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk Rum kadın dergisi ve aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nda yayımlanmış ilk kadın dergisidir.
İster “zengin ister yoksul” kadınların bir zanaat öğrenmeleri, hayatın getireceği olumsuzluklarda onlar için bir güvence teşkil edecek ve bunun yanı sıra aileleri ve toplum için de yararlı fertler olmalarını temin edecek.
Eufrosyne (Marou) Samartzidou
Eufrosyne (Marou) Samartzidou tarafından çıkarılan ve 1 Mayıs 1845’te İstanbul’da yayımlanmaya başlayan Kipseli, eğitim, kadınların sosyal ve siyasal hakları, iş hayatına katılımı ve aile içindeki rolleri konuları çerçevesinde, kadınlarının toplumsal haklarını savunuyor ve “Anadolu halklarının kadın kitlesine” sesleniyordu. Kipseli, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Rum kadınlarının sesi olmuş, kadınların dünyasını ev işleriyle sınırlı görmeyen, kültürel ve entelektüel gelişmelerinin önemine dikkat çeken yazılarla, kadın haklarının toplumda da konu olmasını teşvik etmiştir.
Dergideki yazılar modernleşme ve feminizm konuları etrafında şekillendirilmiş, Batı’daki kadın hareketleri takip edilmiştir. Kipseli’deki yazılarda eğitimli ve bağımsız kadın figürü öne çıkarılarak, kadınların bireysel gelişiminin ve toplumsal rollerinin önemi vurgulanmıştır.
Daha geniş bilgi için bkz.:
Katarina Dalakoura, “İstanbul’da Yayınlanan Rumca Kadın Dergilerinde Eğitim Tartışmaları”, kebikeç, sayı 31, 2011, s. 29-52.
-istanbulkadinmuzesi.org
-bianet.org
Gitar, 1862-1863
Gitar, Osmanlı İmparatorlu’ğundaki ilk Ermeni kadın dergisidir.
Elbis Gesaratsyan’ın editörlüğünde 1862-1863 yılları arasında İstanbul’da yayımlanan Gitar’ın künyesinde “Gitar, Aylık Dergi, Ermeni Kızlarına Davet” sloganı yer alıyordu. Derginin amacı, “Ermeni kadınlarında milli duyguları uyandırmak, onlara eğitim sevgisi, terbiye ve medeniyet aşılamak”tı. Derginin içeriği, kadınların toplumsal ve kültürel hayattaki yerini güçlendirmek, kadınların sosyal haklarının, kültürel üretimlerinin ve eğitimlerinin önemi gibi konuları kapsıyordu. Böylece Gitar, Osmanlı İmparatorlu’ğundaki Ermeni kadın hareketinin de sesi olmuştur.
Daha geniş bilgi için bkz.:
Yeprem Boğosyan, “Elbis Geseratsyan ve Gitar,” Lerna Ekmekçioğlu, Melissa Bilal (Haz.) Bir Adalet Feryadı – Osmanlı’dan Türkiye’ye Beş Ermeni Feminist Yazar (1862-1933) içinde, 2006, s. 22-34.
-istanbulkadinmuzesi.org
-bianet.org
-tr.wikipedia.org
Terakki-i Muhadderat, 1869 – 1870
Terakki-i Muhadderat, Osmanlı İmparatorluğunda okuyucu kitlesi olarak kadınları hedefleyen, kadın eğitimi ve kadınların toplumsal gelişmesi konularına odaklanan ilk dergidir.
Aile içi ilişkiler ve ahlaki değerler gibi konular bağlamında, kadınların hem evde hem de toplumda daha aktif bir rol alabilmesi için eğitimin gerekliliğini vurgulayan yazılar genellikle erkek yazarlar tarafından kaleme alınmıştır. Dergide Avrupa’da kadınlara oy hakkı verilmesi, eğitim hakkı, kadınların çeşitli iş kollarında çalışabilmesi gibi haberlerle birlikte, erkeklerin ilerlemesine destek olma misyonuyla ‘iyi anne, iyi eş, iyi Müslüman’ olma yönünde yazılar da bulunuyordu.
Daha geniş bilgi için bkz.:
-dergipark.org.tr
-tez.yok.gov.tr
-uskudarkultursanat.com
Şükûfezâr, 1886
Şükûfezâr, Osmanlı İmparatorluğu’nun yazarları ve sahibi kadın olan ilk dergisidir.
Biz ki saçı uzun, aklı kısa diye erkeklerin alaylı gülüşlerine hedef olmuş tayfayız. Bunun aksini ispat etmeye çalışacağız. Erkekliği kadınlığa, kadınlığı erkekliğe tercih etmeyerek çalışma ve gayret yolunda olacağız.
Arife
Sahibi Arife Hanım olan derginin yazarları, yazılarını baba adını kullanmadan isimleriyle yayınlıyordu. Dergi kadın haklarını savunan ve kadınların toplumdaki yerini güçlendirmeyi amaçlayan ilk kadın dergilerinden biridir.
Dergi, kadınların sadece ev içi rolleriyle sınırlı kalmayıp, eğitim, çalışma ve sosyal hayata katılmaları gerektiğini savunurken, kadınların edebi ve sanatsal üretimlerine geniş yer verirken kadın yazar ve şairlere platform sunarak onların entelektüel katkılarını destekliyordu. Şükûfezâr dergisinde kadınlardan gelen mektuplar yayımlanıyordu. Bu olanak mektup roman türünün oluşmasını da desteklemiştir.
Daha geniş bilgi için bkz.:
-iktisadidayanisma.com
-birikimdergisi.com
Hanımlara Mahsus Gazete, 1895-1908
Hanımlara Mahsus Gazete, Kadınların toplumsal rollerini tartışan ve geniş bir kitleye ulaşan bir dergidir.
İstanbul’da yayımlanan Hanımlara Mahsus Gazete’nin başyazarı ve yazı kadrosunun tamamına yakını kadınlardan oluşuyordu. Kadınların eğitimini teşvik etmek, toplumsal rollerini genişletmek amacıyla yayımlanmıştır.
Eğitimli kadınların toplumu ileriye taşıyacağı düşünülüyor, bu nedenle kadınlara hakları ve sorumlulukları hakkında bilgi verilmek isteniyordu. Kadın hakları alanında ise hukuki haklar, evlilik ve miras konuları işlenmiş; kadınların bu alanlarda daha adil bir şekilde yer alması gerektiği tartışılmıştır. Ayrıca, toplumsal roller bağlamında kadınların hem aile içinde hem de toplumda aktif olması gerektiği vurgulanmış, kadının yerinin sadece ev ile sınırlı olmadığı savunulmuştur.
Hanımlara Mahsus Gazete, Osmanlı kadın hareketi için önemli bir adım olarak, kadınların kamusal alanda görünürlüğüne katkıda bulunmuş, 13 yıl boyunca aralıksız 613 sayı yayımlanarak, Osmanlı İmparatorluğu’nun en uzun süre yayınlanan kadın dergisi olmuştur.
Daha geniş bilgi için bkz.:
Zühre Canay Güven, “Eril Tarih Söyleminde Bir Osmanlı Kadın Kamusal Alanı: Hanımlara Mahsus Gazete”, İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi, 2016-Cilt: 0 – Sayı: 43, s.1-14.
-uskudarkultursanat.com
-islamansiklopedisi.org.tr
-Özge Demirel, Osmanlı Basınında Kadın Temsili: Hanımlara Mahsus Gazete Üzerinden Bir Değerlendirme.
-tr.wikipedia.org
Kadınlar Dünyası, 1913-1921
Kadınlar Dünyası, Osmanlı İmparatorluğunun ilk feminist içerikli ve dile getirdiği kadın politikası taleplerini hayata geçiren kadın dergisidir.
Feminizmin gayesi insan olmaları nedeniyle hem kadınları hem erkekleri daha rahat ve mesut yaşatmaktır.
Nuriye Ulviye
Nuriye Ulviye’nin kurduğu ve yönettiği Kadınlar Dünyası, kadınların hakları ile toplumsal rolleri bağlamında önemli bir platformdur. Dergi, kadınların eğitim, çalışma ve toplumsal alandaki eşit hak taleplerini dile getirirken, Osmanlı toplumunda kadın hareketinin yükselmesine katkıda bulunmuştur. Konseptiyle ve uygulamalarıyla feminizmin tanımını yapmak hedefi güden derginin sadece kadınlardan oluşan bir yazı kadrosu vardı ve dergide sadece kadınların yazılarına yer veriliyordu. Aynı zamanda Osmanlı Müdâfaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti‘nin yayın organı olmak rolü de olan dergi, Müslüman kadınlarının da kamu hizmetlerine alınmasını, kadınlar için yüksek öğrenim sağlanması talep etmiş ve hedefe ulaşmak için aktif kampanyalar düzenlemişti. Başarıyla sona eren kampanya çalışmaları sonunda 5 Aralık 1913’de Telefon İdaresi’nde yedi Müslüman kadına ilk kez memurluk hakkı tanındı. 12 Eylül 1914’de İnas Darülfünunu, yani Kadın Üniversitesi açıldı.
Daha geniş bilgi için bkz.:
-Serpil Çakır, Osmanlı Kadın hareketi, 1996. Bkz bu araştırmadaki ‘Osmanlı kadın hareketine somut bir örnek: Kadınlar Dünyası Dergisi’ bölümü, s. 79.312.
Serpil Çakır, “124 Yaşındaki Feminist Kız Kardeşle Sohbet”, der. H. Birsen Hekimoğlu, İnci Özkan Kerestecioğlu, Toplum, Tarih ve Siyaset Üzerine Yazılar, Prof.Dr. Cemil Oktay’a Armağan, Gazi Kitapevi, Ankara, 2021, 277-300.
-istanbulkadinmuzesi.org
-tr.wikipedia.org
Bilgi Yurdu Mecmuası, 1917
Bilgi Yurdu Mecmuası, kadınların eğitimi ve toplumsal sorumlulukları konularını işleyen bir dergidir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemi ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında yayımlanan, toplumsal ve kültürel değişimleri yansıtan dergi, eğitim, kültür ve sosyal içeriklerle, aydınlar ile halk arasındaki ayrımı kaldırma ve modernleşme sürecinde entelektüel gelişimi desteklemek ve toplumsal sorunlara çözüm arayışında bulunmak amaçlıydı. Hedef kitle, ilk sayılarında formel eğitim almamış, ya da yarıda bırakmış; halen okula devam eden ve mezun olan kadınlar olarak belirlenirken, ilerleyen sayılarda “ailelere mahsus risale” ifadesi görülmüştür. Dergide, toplumsal hayatta kadının yeri, günlük hayata dair yararlı bilgiler, sağlık bilgileri ve ansiklopedik bilgiler, hikâyeler, karikatürler, fıkralar, çeviri yazılar, şiir, el işi örnekleri, reklamlar, kadın konusunda Osmanlı İmparatorluğu ve dünyadan haber ve yazılar bulunuyordu.
Daha geniş bilgi için bkz.:
-turkmaarifansiklopedisi.org.tr
-simurgkitabevi.com
-uskudarkultursanat.com
Hay Gin [Ermeni Kadını], 1919-1933
Hay Gin [Ermeni Kadını], Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk Ermeni kadın hakları dergisidir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında, Ermeni kadınlarının sesini duyurmak için kurulan derginin editörü ve kurucusu, Hayganuş Mark’tı. Dergi, Ermeni kadınların toplumsal konumunu güçlendirmeyi ve modernleşme sürecine aktif katılımını desteklemeyi amaçlayan bir platformdu.
Hay Gin, kadın hakları, eğitim, meslek edinme, siyasal katılım, kültürel kimlik ve aile içindeki roller gibi geniş bir yelpazede konuları ele almış, kadınların sadece ev içi görevlerle sınırlandırılmaması gerektiğini savunmuş, toplumsal yaşama ve iş hayatına katılımını teşvik etmiştir. Aynı zamanda, Ermeni kadınlarının karşılaştığı zulümleri ve göç deneyimlerini de konu edinerek, ulusal kimlik ve dayanışma konularını da işlemiştir. Yazı dili zarif ve çağdaş üsluplu Hay Gin dergisi, kadınların sanata, edebiyata ve modern düşüncelere katkılarını yansıtarak, kültürel gelişimin bir parçası olmuştur.
Daha geniş bilgi için bkz.:
-istanbulkadinmuzesi.org
-feministbellek.org
-catlakzemin.com
-alifart.com
Diyane -Tiyane [Milletin annesi – Annemiz], 1920
Diyane -Tiyane [Milletin annesi – Annemiz], Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk Çerkes kadın hakları dergisidir.
Seza Polar tarafından Çerkesçe ve Türkçe olarak yayımlandı. 10 Mart 1920’de ilk sayısı çıkan dergi, Çerkes toplumunun kadınlarına bir sosyal ve kültürel platform sunmuştur. Dergi, ulusal kimlik, kültürel değerler, kadın hakları, kadınların toplumsal rolleri, eğitimi gibi yazılarla Çerkes kadınlarının sesini duyurmayı amaçlamıştır. Diyane -Tiyane dergisinde, Çerkes kadınları, modernleşme ve toplumsal eşitlik talep etmişlerdir.
Daha geniş bilgi için bkz.:
-istanbulkadinmuzesi.org
-bianet.org
-catlakzemin.com
Kadınların Sesi, 1975-1980
Kadınların Sesi, çalışan kadınların haklarını tartışan ve kadının işgücüne katılımını destekleyen bir dergidir.
Kadınların Sesi, kadınların işgücüne katılımını ve toplumsal-siyasi hayatta eşit temsilini savunarak, kadın hakları mücadelesine katkı sağladı. Derginin yazarları arasında, kurucusu Bedriye Beria Onger, kadınların ekonomik bağımsızlığı üzerine yazılarıyla öne çıkarken, Seniha Rauf Tura ise kadınların siyasal haklarını savunan yazılar kaleme aldı. Kadınların siyasette ve kamusal alanda daha fazla temsil edilmesi gerektiği fikrini öne çıkardı.
Daha geniş bilgi için bkz.:
-tustav.org
-dergipark.org.tr
Kadınca,1978 -1998
Kadınca, kadın özgürlüğü, kadın cinselliği ve erkek şiddeti konularına yer veren en kitlesel feminist kadın dergisidir.
Duygu Asena yönetiminde çıktığı ilk yıllarda, Kadınca, feminist hareketin popülerleşmesi ve geniş kitlelerce anlaşılması açısından önemli rol oynamış, feminist düşünceleri geniş kitlelere ulaştırmış, özellikle de örneğin Türkiye toplumu için bir tabu olan kadının orgazm hakkı gibi, kadının kendi bedeni ve cinselliği hakkındaki talepleri dile getirmiş, yeni bir kadın kimliğini ortaya çıkarmış ve kadınların toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalıklarının artmasını desteklemiştir.
17 Mayıs 1987;de yapılan aile içi şiddete karşı protesto yürüyüşünden itibaren Duygu Asena, Kadınca’da feministlerin gündeme getirdikleri sorunlara geniş yer verdi ve bu konuları teorik olarak değil, daha anlaşılır bîr dille anlattığı için, kadına karşı şiddet sorununun gündem olmasını sağladı.
Feminist hareketin sesini duyurmayı başaran, Türkiye’de çıkmış en başarılı, modern, yenilikçi kadın dergisi ve çok okunan derginin kadrosunda Filiz Koçali, Figen Yıldırım, Sema Dinçer, Seda Kaya Güler, Ayşegül Sönmez, Nil Soysal, Perihan Mağden, Pınar Kür gibi isimler bulunuyordu.
Şirin Tekeli, hayatını kaybetmesi nedeniyle yapılan törende Duygu Asena ve Kadınca dergisi hakkında şunları söylemişti: Basın ve medyanın dördüncü, belki de en büyük güç olduğu modern siyasi sistemlerde, değişimin sağlanmasında medyanın rolü çok açık. Ve eğer Duygu, olduğu yerde olmasaydı, yaptığı işi yapmasaydı, Türkiye’de, Aile İçi Şiddete Karşı Yasa, Medeni Kanun ve Ceza Kanunu reformlarıyla kadınların elde ettikleri hakların kazanılması için daha çok beklerdik, diye düşünüyorum. Bunu yalnız ben söylemiyorum. Bilimsel bir referans vermeme İzin verin: 2000’de New York’ta yayınlanan Zehra Arat’ın derlediği “Türk Kadın İmgesinin Yapıbozumu” adlı bilimsel derlemeye verdiği makalesinde Prof. Arzu Öztürkmen (…) “Kadınca ve Duygu olmasa, feminist düşünce, dolayısıyla kadın hakları bilinci, sosyal yasaların değişmesini sağlayan itici bir güç olamazdı” diyor.
Ek bilgi: Günümüzde online olarak yayınlanan, Kadınca dergisi, burada sözü geçen Kadınca dergisinin isminin patentini alarak kullanan, farklı bir dergidir.
Daha geniş bilgi için bkz.:
-gazeteduvar.com.tr
-bianet.org
-kadineserleri.org
-k2haber.com.tr
Pazartesi – Kadınlara mahsus gazete, 1995-2007
Pazartesi – Kadınlara mahsus gazete, feminist kadınların popüler feminist yayın projesi olarak ve feminist kadın haberciliği yapma hedefiyle çıkardıkları, ulusal dağıtım ağına giren ilk feminist süreli yayındır.
Dergi, kadın hareketine ve feminist düşüncenin yaygınlaşmasına katkıda bulunan dergi, 2007 yılında kapanıncaya dek radikal ve özgürlükçü bir çizgi izledi. Kadınlara yönelik ayrımcılık, cinsel şiddet, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve patriyarka gibi konuları gündeme taşıdı. 1990’lar Türkiye’sindeki kadın hareketinin sesi olarak, feminist aktivizm için önemli bir platform işlevi gördü.
Döneminde, kadınların hak taleplerini sokaklarda ve platformlarda daha güçlü bir şekilde dile getirdiği bir zamanda, Pazartesi feminist entelektüel birikimiyle kadın sorunlarına köklü eleştiriler getirdi. Kadınlar için sınırlı sayıdaki platformlardan biri olarak, aktivistler ve feminist yazarlar için buluşma noktası oldu.
Dergi, cinsel şiddet, ev içi şiddet, kadın emeğinin sömürüsü ve siyasette kadınların yeri gibi konuları ele alarak, feminist hareketin “kişisel olan politiktir” sloganını öne çıkardı. Kürtaj hakkı, iş hayatındaki cinsiyetçi tutumlar ve eşit ücret talepleri gibi meseleler de sıkça tartışıldı. Türkiye ve dünyadaki kadın mücadelesine dair gelişmeleri takip eden dergi, farklı kesimlerden kadınların yazılarına yer vererek dayanışmayı güçlendirdi.
Pazartesi’nin yazar kadrosundaki Şirin Tekeli, Pınar Selek, Ayşe Düzkan, Nalan Barbarosoğlu ve Meltem Ahıska gibi feministler, kadınların yaşadığı sorunları ve feminist mücadeleyi hem teorik hem de günlük hayat perspektifleriyle okuyuculara sundular.
Dergi, Türkiye’deki feminist düşüncenin yaygınlaşmasında önemli bir rol oynadı. Ana akım medyada yer bulamayan kadın sorunlarına cesurca değinerek, Türkiye feminist hareketi üzerinde kalıcı bir iz bıraktı.
Daha geniş bilgi için bkz.:
-pazartesidergisi.com
-aramizda.org.tr
-tr.wikipedia.org
Amargi, 2006 – devam ediyor
Amargi, feminist dergicilikte özel bir kulvar açtı, bir birikim oluşturdu. Umarız birileri daha bu kulvardan ilerlemek ister.
Aksu Bora
Amargi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve LGBTİ+ hakları üzerine geniş perspektifli içeriğiyle bir feminist teori ve politika dergisidir.
İstanbul’da kurulan ve feminist hareketin sesi olan ve ismini Sümercede “özgürlük” anlamına gelen “amargi” kelimesinden alan dergi, başlangıçta basılı, 2015’ten itibaren ise çevrimiçi olarak yayımlanmaktadır.
2000’li yılların başında feminist hareketin gelişim sürecinde entelektüel bir zemin oluşturan Amargi, feminist düşüncenin akademik ve aktivist yönlerini birleştirerek, kadın hakları, queer teori ve ekofeminizm gibi konulara yer veriyor. Pasifizm tartışmalarının yapıldığı, ender bir feminist dergidir.
Daha geniş bilgi için bkz.:
Veda Mektubu, Amargi dergi, 4 Ağustos 2016
-bianet.org
-stgm.org.tr
-amargidergi.com
-tr.wikipedia.org
-catlakzemin.com
-bianet.org
-pinarselek.com