HAKKIMIZDA

“Hak savunuculuğu hakkında birlikte düşünmek ve hak savunuculuğu içerikli bir sergiyi birlikte oluşturmak ister misiniz?“ açık çağrısını görmemiz ile başladı herşey.

İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Çatışma Çözümü Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin açık çağrısını okuyan 18-25 yaşlarındaki bizler bir araya geldik. 

21 Temmuz – 5 Ekim 2024 tarihleri arasında “Birlikte Öğrenmek – Birlikte Uygulamak” başlıklı hak savunuculuğunu güçlendirme amaçlı bir çalışma yürüttük. 

“Birlikte Öğrenmek – Birlikte Uygulamak” başlığını çok sevdik.

Türkiye’den farklı bölgelerinden katılıma olanak veren hibrid buluşmalarda bizleri ve yaşam kalitemizi etkileyen alanlar, durumlar ve sorunlar üzerine birlikte düşündük. Olumlu yönde dönüşümlerin gerçekleşmesi için hangi alternatif yollar denenebilir? Hangi savunuculuk yöntemlerini hayata geçirebiliriz soruları üzerine düşündük, atölyelerde kazandığımız yetkinlik ve deneyimlerle Savunuculuk Günlüklerimiz sergisini hazırladık.  Bu çalışma, sergi oluşturma deneyimi olmayan bizler için bir ilk oldu. Bunu yapabileceğimizin farkına vardık. Biz bu işi çok sevdik. Sözümüzü söylemeye ve duyurmaya devam etmememiz için hiçbir neden olmadığını biliyoruz artık. 

Sergilerimizin içerikleri kısaca şöyle:

Hem kendimiz hem de herkes için onurlu bir barınma hakkı talebiyle, engellilerin ve toplumda dışlanan grupların barınma hakkını konu edinen  Dört Duvarın Dışında sergisini, kendi yaşamlarımızdan yola çıkarak başka hayatlara bakmak ve onlar için de barınma hakkını savunmak için yaptık.
Arzu Anğay & Aydanur Akkut

Güçlenmek ve güçlendirmek amacıyla, 8 Mart’ın ve kadın dergilerinin tarihini ve bugünkü anlamını feminist bakış açısıyla ele aldığımız Bir Adım – Bin Ses sergisini hazırladık. Bu sergiye, kadınların mücadelesini keşfettiğimiz bir film seçkisi de ekledik. Her adımda kendimizin ve kendimizden önceki kadınların gücünü yeniden keşfettik.
Eylül Devrim & Luna Erguvan

Tarih boyunca sanat yapmak isteyen kadınların cinsiyet kimlikleri ve çoğu zaman etnik kökenleri nedeniyle sayısız ayrımcılıkla karşı karşıya kaldığını keşfettim. En önemli keşfim, bu müzisyenlerin bireysel ya da kolektif direnişle kendilerini engelleyen sınırları aşmalarıydı. Kadın müzisyenleri dinlerken hissettiğim direnci ve mücadeleyi sergimin ziyaretçileriyle de paylaşmak amacıyla Müzikle Direnmek sergisini tasarladım. 
Deniz Derin

#DeBeje (#HadiAnlat) isimli sergimizde anadillerimizi kutlamanın keyfini yaşadık.  Dans eder gibi özgürce kendi anadillerimizde konuşmanın ve kendimizi ifade etmenin önemini vurguladık. Sergimiz, kadınların anadiline dayalı ayrımcılık ve dışlanma deneyimlerinden oluşuyor ve coşkuyla anadili kullanmaya özendiriyor.
Ecenur Alan & Halide Berçem Özçelik

LGBTQI+ hareketini ve bu hareketi taşıyan herkesi kutladığımız Dönenlere Dönmeyenlere sergisinde, LGBTQI+’lara yönelik nefret kampanyaları ve saldırılara karşı dayanışmamızı güçlendirdik; ziyaretçilerimizi de bu dayanışmaya katılmaya davet ettik.
İbrahim E. Sarı & İrem Uçar & İrem Yağcı & Sevgi Çevik

Dağlara, taşlara, akarsulara, kuşlara, atlara, geyiklere, kısacası tüm canlı ve cansız doğaya duyduğum hassasiyeti yansıttığım Beşeri bir Gezegenin Reddinde sergimde, doğanın insan için korunması gerektiğini savunan, insan merkezli anlayışlara eleştirel bir bakış sundum.
Derin Okur

Tüm sergilerimizde ziyaretçileri tartışmalarımıza katılmaya teşvik eden yöntemler geliştirdik ve bu etkileşimle birlikte yeni keşifler yapmayı amaçladık.

Sergimizin şirin logosunu fark ettiniz mi? Sakin, kararlı ve akıllı bir ahtapot. 

Savunuculuk günlüklerimizin sizlere de esin kaynağı olması dileğiyle, 

Arzu Anğay, Aydanur Akkut, Berçem Özçelik, Deniz Doğan, Derin Okur, Ecenur Alan, Eylül Devrim, İbrahim Ekrem Sarı, İrem Uçar, İrem Yağcı, Luna Erguvan, Sevgi Çevik 

bobu-logo-together