Anasayfa >> Anlatıyorlar >> Anlatıyoruz
Anlatıyorlar
Sergimizin Anlatıyorlar salonuna hoş geldiniz!
Bu salonda, bizi çok etkileyen, bu nedenle de daha fazla tanınmasına önem verdiğimiz, feminist mesajlı ve dayanışmayı deneyimleme fırsatı veren sosyal medya kampanyalarını sergiledik.
Siz de önemli bulduğunuz feminist mesajlı sosyal medya kampanyalarını bizimle paylaşmak istemez misiniz? Önerileriniz, “Ziyaretçiden Sergiye” odasında yer alacak.
İletişim: info@istanbulgendermuseum.org
Ecenur Alan, Halide Berçem Özçelik
#SayHerName
Aralık 2014’te Afrika Amerikan Politika Forumu (AAPF), Kesişimsellik ve Sosyal Politika Çalışmaları Merkezi (CISPS) tarafından başlatılan #SayHerName kampanyası, ırkçı polis şiddetinin kurbanı olan siyahi kadınların görülmeyen ve duyulmayan isimlerine ve hikayelerine dikkat çekiyor ve bu kadınların ailelerine de destek sağlıyor.
Son beş yıldır, #SayHerName kampanyası doğrudan savunuculuğa odaklanarak genişledi ve artık kampanyanın ötesinde bir harekete dönüştü. AAPF, 2015’ten beri New York’ta #SayHerName hareketi kapsamında kızlarını polis şiddetine kurban veren bir grup anneyi bir araya getirmekte. Hafta sonları gerçekleşen bu buluşma, ırkçı polis şiddetinin kurbanı olan siyahî kadınların aile üyelerinin ihtiyaçları hakkında daha fazla bilgi edinme fırsatı buldu ve bu annelerin birbirlerine destek olabilecekleri bir grup kurabilecekleri ve hak savunuculuğu için ağ oluşturabilecekleri bir alan sağladı.
“Siyahî kadın ve kız çocuklarını da, polis şiddeti ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet konulu tartışmalara dahil etmemiz, tüm Siyahların hayatlarının önemli olduğuyla ilgili güçlü bir mesajdır. Polis şiddeti vakaları karşısında gösterdiğimiz kolektif öfke, devlete ve devletin organlarına, cezalandırılmayan cinayet işleyemeyecekleriyle ilgili bir uyarıdır.”
Daha fazla bilgi için bkz:
–aapf.org
–Four Years of #SayHerName
#MMIW (Missing and Murdered İndigenous Women)
Varlığımızı Tehdit Edenler,
Direnişimizle Karşılaşır.
MMIW
MMIW, Missing and Murdered Indıgenous Women (Kaybolan ve Öldürülen Yerli Kadınlar hareketi), yerli kadınlara yönelik şiddete karşı ve bu şiddeti sona erdirmek için mücadele etmektedir. Aynı zamanda özellikle kadınlar ve kız çocukları olmak üzere, yerli halkın yüksek oranda kaybedilmesi ve öldürülmesi konusuna dikkat çekmeyi amaçlıyor.
Daha fazla bilgi için bkz:
–mmiwusa.org
–Missing and Murdered Indigenous Women
–nativehope.org
#HappyToBleed
Sınıf yapısı; kadınları mutfağa kilitlemek, üretim süreçlerindeki katkısını azaltmak, onu bir üreme makinesi olarak ve cinsel haz nesnesi olarak görmek, ona ‘namus’ etiketi yapıştırmak, onun adet dönemini kirlilik olarak nesnelleştirmek gibi çeşitli ataerkillik biçimleri yaratmıştır.
Nikita Azad
Ekim 2015’te Hindistan’daki bir tapınağın, 10 ila 50 yaş arasındaki kadınların regl olmaları sebebiyle mabede girişini yasaklaması üzerine, kadınlar #happytobleed (#kanamaktan mutluyum) hashtag’iyle bir sosyal medya kampanyası başlattılar. Tapınağın yöneticisi alınan kararı, “Kadınların buraya girebilmeleri ancak ‘temiz’ olduklarını kanıtlayan bir makinanın icadından sonra mümkün olabilecek” sözleriyle savunmuştu.
Pencap eyaletinin Patiala kentinde yaşayan üniversite öğrencisi ve cinsiyet hakları aktivisti Nikita Azad, “#HappyToBleed: Cinsiyetçiliğe Karşı Girişim” başlıklı bir imza kampanyası başlataral, eyleminin, “Devaswom tapınağının şefinin cinsiyetçi açıklamasına karşı bir protesto eylemi” olsuğunu vurguladı.
Nikita Azad’ın açıklaması için bkz:
#NiUnaMenos
Nİ UNA MENOS ( BİR KİŞİ DAHA EKSİLMEYECEĞİZ)
Arjantin’de 3 Haziran 2015’te, 14 yaşında ve hamile olan Chiara Paz’in kürtaj olmak istememesi üzerine sevgilisi tarafından öldürülmesiyle başta Buenos Aires olmak üzere büyük kentlerde insanlar sokaklara döküldü. Sosyal medya üzerinden de #NiUnaMenos etiketiyle ülkede işlenen kadın cinayetlerine “artık yeter” demek için harekete geçildi. 3 Haziran 2015’te büyük gösterilerin ana buluşma noktası Arjantin Ulusal Kongre Sarayı oldu. 2015’teki ilk #NiUnaMenos’tan bu yana, Arjantin’de düzenli olarak her yıl 3 Haziran’da gösteriler düzenlendi.
Ni Una Menos protestoları sonucunda, cinsiyete dayalı şiddetin kaydını sistematik olarak tutmak üzere, Arjantin’de Kadın Cinayetleri Sicili ve Kadın Cinayetlerinin Kaydı, Sistematizasyonu ve İzlenmesi Merkezi kuruldu. Hükümet ayrıca Kadın, Cinsiyet ve Çeşitlilik Bakanlığı’nı kurdu.
2018’de Arjantin’de Ni Una Menos protestosunda kullanılan yeşil mendiller, kürtajın yasallaştırılmasını savunmak için kullanıldı. Hareket, kadınlara yönelik şiddetle mücadele etme konusundaki orijinal misyonunu genişleterek, kürtaj haklarını hareketin temel konularından biri olarak benimsedi. Protestoların genişliği, kürtajın Arjantin yasama organları için önemli bir konu haline gelmesine ve daha fazla insanın kürtajın yasallaştırılmasını desteklemesine neden oldu. Bu protestolar, 30 Aralık 2020’de hamileliğin ilk üç aylık döneminde isteğe bağlı kürtajın yasallaştırılmasında katalizör olarak kabul ediliyor.
#NiUnaMenos hareketi güçlü dijital varlığı nedeniyle, Arjantin ve Latin Amerika başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde örgütlü bir harekete evrildi. Bu yayılma, dünyanın farklı yerlerinde yaşayan kadınların dayanışma duygusunu besledi, her kadının kendi yerel bölgesindeki kadın cinayetlerini duyurmasına olanak sağladı.
Daha fazla bilgi için bkz:
-İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi’nin Birlikte Öğrenmek Birlikte Uygulamak projesi kapsamında gerçekleşen Feminist Buluşmalar serisinin ilkine konuk olan Ni Una Menos hareketinin üyelerinden Cecilia Palmeira’nın, bu hareketle ilgili görüşlerini ve deneyimlerini, alttaki videoun 19.20’inci dakikasından itibaren dinleyebilirsiniz.
#MeToo
#MeToo hareketi, film yapımcısı Harvey Weinstein’ın cinsel taciz ve istismar vakalarının ifşa edilmesiyle başladı. Bu ifşalar sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. İnsan hakları aktivisti Tarana Burke tarafından 2006’da başlatılan #MeToo hareketi, 2017 yılında aktris Alyssa Milano’nun sosyal medyada “MeToo” etiketiyle paylaşım yapmasının ardından viral hale geldi. Kadınlar, yaşadıkları cinsel taciz ve istismar deneyimlerini paylaşarak, sessizlik sarmalını kırmayı ve toplumsal farkındalık yaratmayı hedefledi. Hareket, zamanla küresel bir mücadele haline geldi ve hem bireylerin hem de kurumların cinsel taciz karşısında hesap vermesini amaçladı.
Alyssa Milano’nun bir sinema oyuncusu olarak sosyal medyada paylaştığı #Metoo hashtag’i öncelikle sinema sektöründeki kadınları cesaretlendirdi. Bu hareketin etkisi sayesinde Hollywood ünlüleri, 1 Ocak 2018’de Time’s Up fonunu kurarak cinsel saldırı ya da tacize uğrayan kadınların yasal savunması için 22 milyon dolardan fazla para ve yaklaşık 800 gönüllü avukat desteği topladı. Cinsel saldırı ve tacize ifşaları bütün dünyada, yalnızca sinema sektöründe değil, farklı meslek gruplarında da devam etti. Bu hareket sayesinde kadınlar hem yalnız olmadıklarını hem de ifşa ettikleri erkeklerin, örneğin yapımcı Harvey Weinstein veya oyuncu Kevin Spacey kadar bile güçlü olsalar da konumlarını ve itibarlarını kaybedebileceklerini görerek cesaret kazandılar. Harvey Weinstein 80’den fazla kadına yönelik cinsel taciz ve tecavüzle suçlanıyordu ancak, 2017 yılında açılan davada, suçlamaların çoğu zaman aşımından dolayı düştüğü için sadece iki vakayla ilgili yargılandı. Dava süreci etrafında örülen kadın dayanışması ve #metoo sosyal medya hareketi büyük ses getirdi. Dava açan kadınların anlatımları, çok güçlü bir sinema patronu olan Weinstein’ın 40 yıl süresince bu saldırıları sürdürdüğünü, kurbanları korkutarak susturduğunu ve etrafındaki sessiz erkek dayanışmasının onu nasıl koruduğunu ortaya koydu. Weinstein bu davada 23 yıl hapis cezası alarak tutuklandı. Kevin Spacey ise, 2016’da bir tecavüz suçlamasıyla yargılandı, şikayetin geri çekilmesiyle dava düştü. Buna karşın, Spacey’nin de birden fazla istismar ve tecavüz vakasının olduğu ve uzlaşma yoluyla çözmeye çalıştığı ortaya çıktı. #Metoo hareketinin gücü, Spacey’in rol aldığı bir diziden ve sinema filminden çıkarılmasını sağladı.
Siyaset alanında da etkisi büyük olan birkaç ifşa, #metoo hareketinin devamı oldu. İngiltere Savunma Bakanı Michael Fallon genç bir gazetecinin kendisini ifşa etmesi üzerine istifa etti. Donald Trump için birçok cinsel taciz ve tecavüz ifşası yapıldı. Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nda da istifalara yol açan ifşalar oldu.
Bu sosyal medya eylemi, Kadın Grevleri, Las Tesis eylemleri gibi yaratıcı, kararlı ve kitlesel sokak hareketleriyle canlı bir etkileşim halinde oldu.
Daha fazla bilgi için bkz:
#Sendeanlat
Özgecan Aslan, Mersin’de 11 Şubat 2015 günü eve gitmek için bindiği minibüsün şoförü Suphi Altındöken’in tecavüzüne uğradı, karşı koyunca öldürdü. Bu olaydan sonra 100 binlerce kişi sosyal medyada #sendeanlat etiketiyle yaşadıkları taciz ve cinsel saldırı olaylarını ve bu konuda ne hissettiklerini anlatmaya başladı. Sen de Anlat platformu sosyal medyada ortaya çıkan bu hareketin bir devamıdır.
Sen de Anlat, kamusal alanda cinsel tacize ve cinsel saldırıya maruz bırakılan veya tanık olanların yaşadıklarını anonim olarak paylaşabilecekleri, psikolojik ve hukuksal destek destek veren bir paylaşım ve dayanışma platformu. Sen de Anlat, kitle kaynak kullanımı (crowdsourcing) yöntemiyle kamusal alanda meydana gelen cinsel taciz ve cinsel saldırı olaylarının verisini tutarak bu sorunun görünürlüğünü arttırmaya ve savunuculuğu güçlendirmeye katkı sağlamayı hedefliyor.
Daha fazla bilgi için bkz:
#SusmaBitsin
#SusmaBitsin kampanyası, kadınlara ve LGBTİ+ bireylere yönelik şiddet, taciz, ayrımcılık ve baskıya karşı ses çıkaran bir dayanışma ve farkındalık hareketidir. Bu kampanya, cinsel taciz ve şiddet vakalarını görünür kılmak, mağdurların yaşadıklarını paylaşmalarını teşvik etmek ve ve bu konuda toplumsal farkındalık yaratmayı amaçlar. Kadınlar ve LGBTİ+ bireyler, sosyal medya platformlarında #SusmaBitsin etiketiyle hikayelerini paylaşarak, sessizliği bozuyor ve adalet talep ediyorlar.
Kampanya, özellikle Türkiye’de kadın cinayetleri, cinsel taciz, aile içi şiddet gibi konularda adalet arayışını destekliyor ve bu olayların örtbas edilmesine karşı mücadele ediyor. #SusmaBitsin, kadınların ve LGBTİ+ bireylerin toplumsal eşitsizliklere karşı seslerini duyuruyor ve dayanışmayı mümkün kılıyor.
Daha fazla bilgi için bkz:
–youtu.be/@altyazsinemadergisi2491
Fotoğraf: Serra Akcan/csgorselarsiv.org
